Amerika’da doğum konusunda o kadar çok mesaj alıyorum ki böyle bir yazı dizisi hazırlamanın zamanı geldiğini düşündüm.

Aslında biraz hassas bir konu… Herkesin hayat görüşü, yaşayışı çok farklı ve ben ahkam kesmeye çalışıyormuş gibi anlaşılmaktan çekiniyorum. Umarım yanlış anlaşılmadan kafanızdaki belli sorulara cevap vermiş olurum.

Sağladığı şartlar ile annelerin gönlünü kazanan bu yurt dışında doğum yapma furyasının baş kahramanı olan ülke, hiç şüphesiz Amerika!

Amerika’da doğum yapmanın aslında çocuğunuza sağlayacağı en basit şekliyle 2 temel hak vardır.

1- Hayatı boyunca 160’dan fazla ülkeye vizesiz veya kapı vizesiyle seyahat edebilecek.

2- Dünya üzerinde dilediği ülkede yaşayabilme şansına sahip olacak.

Amerika’da doğum sadece maddiyat ile değil maneviyat ile de çok ilgili. Kalabalık hastane ziyaretleri ve süslü püslü doğum odasından vazgeçip, hamileliğinizin son zamanlarını huzurlu ve sakin geçirme niyetindeyseniz doğru sayfadasınız. Buyurun yazımın devamını okumaya…

Gelelim detaylı olarak Amerika’da doğumun avantajlarını incelemeye….

Eğitimden iş imkanlarına, seyahat özgürlüğünden diğer tüm ek avantajlarına kadar Amerika’da doğum yapmak, aileler için bir fırsata dönüşüyor. Bakalım bunun çocuğun ve senin için sağladığı kolaylıklar neler?

Doğum ile vatandaşlık veren belli başlı 3 ülke (Amerika-Kanada-Avusturalya) var. Ülkeler arasında başı Amerika çekiyor.

Çocuğunun o topraklarda doğmuş olması, devletin sağladığı her imkandan faydalanabilmesi için yeterli.

Ayrıca çocuğun 18 yaşına geldikten sonra kendi isteği ile vatandaşlığı reddetmediği müddetçe, orada yaşamasa dahi vatandaşlıktan ve imkanlarından yararlanmaya devam ediyor. Oy verebiliyor, mülk edinebiliyor, yaşama ve çalışma haklarına da sahip oluyor.

•Çocuğun Amerika’da bulunan devlet okullarında üniversiteye kadar ücretsiz, üniversitede ise seçkin okullarda çok daha uygun fiyatlarla okuyabilir.

•Herhangi bir prosedüre ve evrak teminine gerek duymadan kaydı alınır.

•Üniversite dahilinde veya dışında istediği gibi çalışabilir.

•Burslara başvurabilir.

•Staj yapabilir. Ve isterse işe girebilir ( Çocuğun dilediği an çalışma vizesi, Green Card gibi herhangi bir prosedüre gerek duymadan Amerika’daki herhangi bir kurumda çalışabilir, onda yabancı uyruklu kişilerde aranan şartların hiçbiri aranmaz.)
•Şu an kızım Bella Amerikan pasaportu ile bizim vize aldığımız ülkelere elini kolunu sallayıp giriyor. Amerikan vatandaşlarının, dünyanın 160’a yakın ülkesine vizesiz seyahat hakları var ve dolayısıyla bebek doğar doğmaz bu ayrıcalığı elde ediyor. Amerika’da yaşasa da yaşamasa da, ömrü boyunca istediği ülkeye vize derdi olmadan rahatlıkla girebilecek.

•Çocuk 21 yaşına geldiğinde anne baba ve kardeşlerine yeşil kart alabiliyor. Bu konuda önemli olan, sponsor olacağı kişilerin 1. dereceden yakınları olması.

Sadece bella için atlayıp doğuma gittik ama geçirdiğim 2,5 ayın bir saatini bile unutamam.. hayatımın en keyifli, en huzurlu, en heyecanlı anlarıylı. İş stresinden uzak, çocuğa doğuma odaklanabildiğim, iyi kötü doğum hikayelerine mağruz kalmadığım günlerdi.

Bir sonraki yazım da ABD’de doğuma ilişkin araştırmalarım ve nasıl karar verdiğim üzerine olacak. Umarım size faydalı olabilmişimdir. Tüm anne adaylarına iyi okumalar… 🙂